Sağlık Okuryazarlığı
Herkes İçin Sağlık Okuryazarlığı

Sağlık Okuryazarlığı ve Önemi

Sağlık okuryazarlığı, sağlıklı yaşam yılını ve kalitesini artıran, sağlık profesyonelleri için iletişim ve klinik becerilerin kazanılmasını, sağlık hizmeti alanlar için karar mekanizmasına dahil olmayı sağlayan bir unsur olarak belirtilmektedir. Bireyler ile sağlık sistemi, eğitim sistemi, sağlık konuları arasında ara buluculuk işlevi gören sağlık okuryazarlığı toplumdaki sosyal ve kültürel faktörlere dayanır. Sağlığı geliştirme aktivitelerinin planlanmasında önemli bir adım olarak kabul edilen sağlık okuryazarlığının toplum sağlığı açısından önemi; etkilediği insan sayısının fazlalığı, olumsuz sağlık sonuçları, kronik hastalık oranlarında artış, sağlık bakım maliyetlerinde yükseliş, sağlık bilgisi taleplerindeki artış, eşitlikçilik olmak üzere altı genel tema altında tanımlanmıştır. Bireylerin sağlığı üzerinde yetersiz sağlık okuryazarlığının etkisini destekleyen kanıtların giderek arttığı belirtilmektedir. Bunlar; koruyucu sağlık hizmetlerinin düşük düzeyde kullanımı, bulguların görüldüğü dönemde sağlık bakımı arayışında gecikme, bireyin tıbbi durumunu anlamasında yetersizlik, tıbbi öneri/talimatlara bağlılıkta yetersizlik, öz-bakım yetersizliği ve hatta ölüm oranlarında artış olarak gösterilmektedir.

Bireylerin sağlık okuryazarlığı düzeylerinin değerlendirilmesi sağlık ve hastalık bilgisi üzerine odaklanmaktadır. Ancak ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bakılmaksızın, sağlık okuryazarlık düzeyinin tüm dünyada düşük olduğu görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü Sağlığın Sosyal Belirleyicileri Komisyonu bir raporunda sağlıkta eşitsizliklerin azaltılmasında sağlık okuryazarlığının geliştirilmesini önemli bir araç olarak kabul etmiştir. Bu doğrultuda önerilen yaklaşımlar sağlık okuryazarlığı eğitiminin erken çocukluk döneminde başlatılması, okul eğitiminde sağlığı geliştirme kavramı üzerinde durulması ve yetişkin eğitimine ağırlık verilmesidir.

Sağlık okuryazarlığının düşük olması; Sağlık bilgilerini anlayabilmede zayıflığa, prosedür ve talimatları yerine getirmede zorlanmaya, sağlık hizmetlerine erişimde problemlere, gereğinden uzun süre hastanede yatışlara neden olmaktadır.

Hastalar;

  • Bilgiyi değerlendirme,
  • Riskleri ve kazançları analiz etme,
  • Dozajları hesaplama,
  • Test sonuçları anlamlandırma,
  • Sağlıkla ilgili bilgilere nasıl ulaşabilecekleri gibi karmaşık bilgi ve tedavi kararlarıyla karşı karşıyadırlar.
Sevgi, İlgi ve Bilgi Üçgeni

Hekimler, hastaların sırdaşıdır ve çoğu zaman hastalar ailelerinden sakladıkları problemleri onlarla paylaşmaktadırlar. Bu açıdan gereksinim duyulduğunda arayabileceği doktora rahatlıkla ulaşabilmek, hastayı psikolojik açıdan rahatlatmakta ve hastaya güven verebilmektedir. Bazı hastalıklardan veya tıbbi süreçlerden sonuç alınmasının uzun zaman gerektirdiği durumlarda konu daha da önem kazanmaktadır. Örneğin; kanser hastaları, medikal tedavinin yanı sıra psikolojik destek ve güvene de ihtiyaç duyabilmektedirler. Aynı şekilde kısırlık tedavisi gören hastaların da uzun bir tıbbi sürece ihtiyaçları vardır. Zaman alan, bazen üst üste tekrarlanan tıbbi müdahaleler sırasında doktor-hasta iletişimi ve hastanın doktoruna güvenmesi bu anlamda son derece önemlidir. Yine jinekoloji çok özel sırların ve konuların paylaşılması nedeniyle normal hasta muayenesine ayrılan süreden çok daha fazlasının hastalara ayrılmasını zorunlu kılabilmektedir. Jinekoloji hastalarının bu nedenle genellikle özel muayenehaneleri tercih ettikleri bilinmektedir. Ayrıca hastanenin meraklı bakışlarla dolu bekleme salonları yerine, özel muayenehanede hekimle teke tek iletişim kurulabilecek ortamlar bu hastaların tercih nedeni olabilmektedir.

Hastanın Anlayacağı Dilden Konuşma

Hekim, muayene sürecinde hastanın eğitim ve sosyo-kültürel durumunu dikkate alarak bu açıdan uygun terminoloji ve üslubu kullanmak zorundadır. Anacak çoğu zaman hekim -hasta iletişiminde bu unsurların önemsenmediği veya göz ardı edildiği görülmektedir. Özellikle hekimlerin kullandığı terminolojinin tüm hastalar tarafından anlaşılmadığı ve kullanılan jargonun hasta tarafından anlaşılmamasına rağmen, utanma, çekinme, korku veya başka nedenlerle hasta tarafından hekime  sorulmadığı ve durumun hekim hasta iletişimine bir engel teşkil ettiği bilinmektedir. Hekimlerin  kendi meslek grubu çalışanları arasında kullandıkları jargonu hasta ilişkisinde de kullanmaları eğitim, dil veya demografik özelliklerden dolayı iletişimin pozitif seyrine engel olabilmektedir.

Hasta Eğitimi Önemsenmelidir!

Hastalar, sağlıkla ilgili bilgilere nasıl ulaşabilecekleri gibi karmaşık bilgi ve tedavi kararlarıyla karşı karşıyadırlar. Bu yüzden, hasta eğitimi önemsenmeli, hizmet kalitesinin arttırılması ve hasta ile hekim arasında daha iyi ilişki kurulması için hasta eğitimi şarttır. Böylece verilen hizmete ve tedavilere uyum artacaktır. Tedaviye uyum ile daha iyi sağlık düzeyine ulaşılacak ve hastalık oranı azalacaktır. Burada tedavi edici hekimlikten koruyucu hekimliğe doğru bir hareket vardır. Hastalıklardan korunma hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının en önemli görevidir. Bu da ancak eğitimle mümkündür.

  • Hasta kendine güvenir ve kendini daha iyi hisseder.
  • Hasta memnuniyeti artar.
  • Tedavinin başarısı artar.
  • Hastaneye yatış, hastanede kalma süresi ve acil servise başvurma oranlarında belirgin azalma görülür.
  • Gereksiz hekim ziyareti azalır.
  • Hekimin sorumluluğu azalır.
  • Hekim yasal sorumluluktan kurtulur.
  • Sağlık harcamaları azalır.
Hasta Eğitiminin İlkeleri
  • Geri Bildirim (Feed-Back): Amaca yönelik ilerlemenin her aşaması hastaya iletilir.
  • Güdüleme: İlerleme cesaretlendirilir ve ödüllendirilir.
  • Kişiselleştirme: Hastanın arzuları, ihtiyaçları ve karakteristik özellikleri hastaya özgü amaçlar belirlemede göz önünde tutulur.
  • Kolaylaştırma (Facilitation): Hastaya değişiklikler yapabilmesinde yardımcı olacak materyaller, ipuçları ve beceriler kazandırır.
  • Uygunluk: İçerik kişinin koşullarına uygun hale getirilir.
  • Eğitim kanalları: Görsel ve yazılı olarak sınıflandırılır.

Hasta eğitiminin tipleri de kendi içinde ikiye ayrılmaktadır.

Yazılı Materyaller
  • Broşür, kitapçık gibi verilen sağlık hizmetine ve tıbbi duruma ilişkin açıklayıcı tıbbi bilgiler içerir.
Görsel Materyaller
  • Resim, DVD, internet sitesi, radyo programı, Youtube videosu, seminer gibi eğitici içerikli çalışmalar hazırlanabilir.
  • Burada yaşlıların ve ruhsal bozukluğu olan hastaların eğitimi de özel bir önem arz etmektedir. Yaşlılara saygı gösterilmeli, yazılı bilgi verilmeli, herhangi bir sınırlama varsa ona göre tedavisi düzenlenmelidir. Demans, alzheimer hastalığı, duygusal sorunlar, madde bağımlılığı, zeka geriliği yaşayan hastalar ile iletişimde empati yapmak ve hastanın anlayacağı düzeyde konuşmak gerekmektedir. Yine işitme, görme bozukluğu olan hastalara ve farklı kültürlerden gelen hastalara yaklaşım ve tedavi ilgili özellikleri itibariyle durumuna uygun olarak planlanmalıdır.

Kaynaklar

1 Hitit Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Halk Sağlığı AD, Çorum, Türkiye. 2 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Kayseri, Türkiye
2 TAF Preventive Medicine Bulletin

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.